İkişer saatlik iki oturum olarak tasarladığımız bu derste Søren Kierkegaard’un Anti-Climacus takma ismiyle 1849’de yayınladığı Ölüme Götüren Hastalık adlı metnini inceleyeceğiz. Kendilik, umutsuzluk, iman, kayıp ve günah kavramlarının çekim alanında şekillenen bu metin, insanlık durumuna içkin gerilimleri de ortaya koyar. Anti-Climacus umutsuzluğun farklı biçimlerini detaylarıyla açıklarken şu soruları önümüze serer: Umutsuzluk, kendiliğin çözülmesine mi yol açar? Umutsuzluk, kişinin kendini unutması, kaybetmesi veya kendi olma çabasını toptan terk etmesine mi neden olur? Veyahut, umutsuzluk aslen kişinin kendi olmasına vesile midir?

Kierkegaard’un Korku ve Tireme, Tekerrür, Ya/Ya Da ve Sevginin İşleri adlı diğer metinleriyle bağlantılı bir şekilde ele alacağımız Ölüme Götüren Hastalık, dikkatli, sebatkar ve tüm içsel çelişkileriyle beraber kendini kucaklamaya niyetli okura, umut etmenin sırrını da açar.

Metni Hıristiyanlık bağlamından koparmamaya gayret ederken, Kierkegaard’un bize umudun devinimi ve imkânın hep taze nefesi hakkında genel olarak neler söylediğini de tartışmayı ihmal etmeyeceğiz.

ETKİNLİK YÖNETİCİSİ

Dr. Elis Şimşon, Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Boston College Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Doktora derecesini “Adorno ve Levinas: Holokost Sonrası Felsefede Etik” konulu teziyle Galatasaray Üniversitesi’nden aldı. Koç Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim elemanı olarak çalışmaktadır.